24 Aralık 2009 Perşembe
Çalışanlara şipşak yılbaşı yemeği :)
Yemeğimizin yenmeden önceki hali bu.. Ama malesef herkes çok acıkmış olduğundan şöyle güzel kesilmiş bir fotoğrafını çekemedim :) Ama inanın o da çok güzel duruyor :)
Tarifimize gelince:
Malzememiz:
*Muhtelif tavuk parçaları (but göğüs farketmez, önceki akşam yapıp yediğiniz tavuğun kalan parçaları bile olabilir, adet çok değil 2 bütün but veya bir orta boy göğüs yeterli)
*bir paket makarna (türü sizin zevkinize kalmış, bu aralar penne denilen bildiğimiz kalem makarna güzel oluyor)
*2 paket knorr makarna sosu (ben 1 paket peynirli ve 1 paket mantarlıyı karıştırıyorum süper oluyor)
*içme suyu (ben yemeklerimde her zaman içme suyu kullanıyorum, bunun nedenini de ayrıca anlatırım)
*Kaşar peyniri (rende veya ince dilimlenmiş farketmez)
*tuz (haşlama suyuna :))
Önce içme suyu ile tavukları düdüklü tencerede haşlıyorum. Bu sırada salatayı, masayı, kendisimi :) vs.. hazırlıyorum. Sonra haşlanan tavukları sudan çıkarıp aynı tavuk suyuna bu sefer düdüklünün kapağını kapamadan makarnaları atıp haşlıyorum, tavuk suyunda haşlanan makarnanın lezzetine inanamayacaksınız. Onlar haşlanırken tavukları küp küp kesiyorum. Başka bir küçük tencerede 2 paket sosu karıştırıp üzerindeki tarife göre pişiriyorum. Makarnaların suyunu süzüp tencerede tavuk ve sosla iyice karıştıyorum. Sonra uygun bir borcam veya fırın kabına alıp üzerini, ince ince dilimlediğim veya rendelediğim kaşar peyniri ile kapatıp fırına koyuyorum. Üzeri kızarınca sıcak sıcak sofraya alıp servis yapıyorum. Afiyetle yiyoruz :)
Size de afiyet olsun.
23 Aralık 2009 Çarşamba
Sergun süpersin :)
Bunlar bana çıksa ne güzel olur :)Bakalım, katılan herkese bol şans arkadaşlar. Yeni katılacaklar burdan katılabilirsiniz...
22 Aralık 2009 Salı
Geldim...
Hadi lafı çok uzattım daha raporu hazırlayıp göndermem lazım.
Bu posta bir yılbaşı resmi eklemeden yapamadım, yoğunluğun içinde en sevdiğim şey her gittiğim yerin böyle süslenmiş olması :)
Bu benim olabilir miiiiii? Lütfeeeeennn...
14 Aralık 2009 Pazartesi
Ayça'cım beğenmek ne kelime çok sevdim, bayıldım, mavi zaten benim favorimdir. Mavi boncuklarıyla aldığımda nasıl çocuklar gibi neşeyle gittim eve görsen şaşarsın. Eşime gittim "Bak bak bana blog arkadaşlarımdan biri hediye gönderdi" diye gösterdim, o da artık surat ifadem nasılsa şaşkın bir ifadeyle gülümsedi:)
Bu arada fotoğraf Ayça'nın sayfasından alıntı maalesef bu yoğunlukta çekemedim bile :(
Ayça'cım ellerine sağlık, tekrar çok ama çok teşekkür ederim. :)
Ben10 mi? bu mu? :)
Bu arada pastayı ben yaptım derken aslında yanlış anlaşma olmasın. Ben sadece parçaları bir araya getirdim diyebilirim. Pazar sabahı saat 7:30'da kalkıp benim minik kuş uyanana kadar,2 adet biri kakaolu biri sade 3 katlı hazır pasta kekini (Metroda sanırım Alman markaydı bir kek gördüm onu aldım, çok lezzetliydi) şekerli ve içine acıbadem şurubu kattığım sütle ıslattım. Aralarına kakaolu keke kakaolu, sade keke sade hazır dr. oetker dolgu kremaları sürdüm. Birinci kata birine çilek, birine vişne koydum. Maalesef dondurulmuş meyve kullandım, malzemelerin bir kısmını görümcem aldı ve cuma akşamı geç satte bıraktı, muz almayı unuttuğu için buzluğumda bekleyen donmuş meyveleri kullandım, aslında pastayı taze meyve ile daha çok seviyorum. İkinci kata da yine kremalara damla çikolata ve ufalanmış şamfıstığı karıştırıp sürdüm. Şeker hamuru gene hazır. Açtım kapladım, süsledim, mutfağı toparladım... Hepsi 2 saatte bitti, tam oturayım biraz derken içeriden;
-"Anneee..."
-"Geliyorum aşkııımm..." :)
Yeni ikizlerimize hoşgeldiniz hediyesi..
Minik ikizlerimiz Kıvanç ve Övünç için ise 3 katlı bir bezpasta hazırladım, üzerine de minik beyler için mama kaşığı, body ve oyuncak taktım. Bakın bakalım beğenecek misiniz?
Bodyleri katlayarak lolipop şekli verdim ve ısıya göre renk değiştiren mama kaşıklarına bağladım. Bir paket bezide katlaya katlaya pastayı yaptım. Sonra üzerine lolipopları ve daha önce aldığım trenleri yerleştirdim. Başka yerlerde gördüğüm o lastiklerle bağlaya bağlaya yapılan bez pastaları hiç sevmediğim için lastik yerine ince beyaz saten kurdeleler kullandım. Biraz el oyalayan ama çok severek yaptığım bir hediye oldu. Bebekler ve çocuklar için bir şeyler yapmayı çok seviyorum :) Bu konuda daha başka süprizlerim de olacak size. Bu arada pastayı gören bir kaç arkadaşımdan sipariş bile almaya başladım :) Daha neler süsleyeceğim neler :)
Neler yaptım neler :)
Ne zaman geçti?
Topu topu 7 gün müydü?
Ben nerdeydim peki?
Hangi ara ne yaptım acaba?...
Bu sorular böyle uzuyor bugün. Geçtiğimiz hafta nasıl yoğundu anlatamam.
Yıl sonu nedeniyle yoğunlaşan işim...
Oturma odasında dekorasyon değişimleri(ki hafta başı başlayıp sonrasında aksadı, daha da bitmedi)...
Bir ameliyat (neyse şimdi teyzem çok iyi evine kavuştu)...
Bir vefat haberi (ki bir müddet kafamı toplayamamın yegane nedeni)...
Bir doğum, hem de ikiz :) (kendimi yeniden toplama nedenim)...
Bir doğum günü, 8 yaşına basan bir delikanlının :)...
Bozulan digitürkle haşır neşir...
Sanırım bu kadardı. Bu arada ben de hem ameliyat olan teyzeme, hem arkadaşımın yeni doğan ikizlerine birer hediye hazırladım. Bir yandan da hiç modelleme ekipmanım olmamasına rağmen yeğenimizin doğum günü için şu meşhur :) Ben10 li pasta yaptım.
Gelelim fotoğraflara ve ayrıntılara...
4 Aralık 2009 Cuma
Bir öneri :)
Seyredin arkadaşlar seyredin, pişman olmayacaksınız :)
Ne de olsa
3 Aralık 2009 Perşembe
Yılbaşı temalı dekupajlar burada :)
2 Aralık 2009 Çarşamba
2. BEZE denemesi ve işte BAŞARI :)
25 Kasım 2009 Çarşamba
İşte sonunda...
Not: İşlerimin bu kadar ağır gitmesinin nedeni iş dışında evde geçirdiğim zaten sınırlı olan zamanı da bir önceki yazımdaki canavarla geçirmemdir. İşler ancak o uyuduğunda yürüyor :)
Evdeki canavar...
Önce Capacity'e gidip fıstığıma bayramlık elbise, ayakkabı falan aldık, tabii baloncuya da uğramadan geçemedik :) Anneannesi ilk defa alışveriş merkezine bizim küçük hanımla gittiği için biraz dağıldı ama biz balonumuzla çok mutluyduk :)
Kurabiyeler süper hakikaten. Yer Komşu fırın.. Ama asıl benim minik kuşumun testinden tam not aldı. Haline baksanıza.
20 Kasım 2009 Cuma
Sürpriz :)....
18 Kasım 2009 Çarşamba
Ayça kimdir?
Gelelim diğer konumuza;
Bu arada sen bir ürün dedin diye bir şey demiyorum ama doğrusu o mavili/kahveli portföy çantada da aklım kalmadı desem yalan olur :)
Ayça'ya ulaşmak için burdan alayım sizi...
14 Kasım 2009 Cumartesi
Bir insanin bildigini zannettiği bir şeyi, öğrenmesi imkansızdır
12 Kasım 2009 Perşembe
Bugün güzel bir gün...- Etsy
Bir de bu sabah işe geldim, ne göreyim; masamın üzerinde sarı bir zarf :) :) :) Etsyden verdiğim siparişlerin biri gelmiş :) Hani şu ilk etsy ve ilk paypal denemem dediğim siparişler...
Deneyimlerime gelince:
Siparişi Etsy'de "Jubilee For Me " den verdim. Geçen hafta perşembe günü vermiştim. Paketim dün geldiğine göre 6 gün içinde problemsiz elime ulaştı(Bu siparişimin uluslararası gönderileri için haftanın 3 günü vardı, benim şansıma biri de perşembeydi ve ben siparişi verdiğim gün kargoya verildi). İçinden tüm istediklerim eksiksiz çıktı :) Hatta Rachel bana hediye olarak karışık seçtiği 10 adet daha aplike göndermiş. Sipariş formuna da el yazısı ile teşekkür notu yazmış :)
Şimdi ben bugün mutlu olmayayım da ne zaman olayım :)
7 Kasım 2009 Cumartesi
Peçete koleksiyonu...
Neyse lafı fazla uzatmayayım. Peçetelerle ilgili konum farklı bu defa. Ben yeniden peçete koleksiyonuna başladım ama bu sefer amaç farklı. Yaşasın "Peçete transferi"... :)
Kızımla evde detaylı kesimleri yapmak zor olduğu için her boş fırsatımda elimdeki peçetelerdeki şekilleri kesiyorum ki ilk elime bir şey aldığımda peçetelerim hazır olsun. Bunları bozulmadan korumak için de bir dosya edindim. Hani şu içinde şeffaf dosyaların hazır olduğu, hatta içlerinde de temiz bir yaprak var. Böylece hem daha rahat bakılabiliyor, hem de her poşet çift taraflı kullanılabilir. Mutlaka böyle bir şeyleri kullananlarınız zaten vardır. Ama ben yine de aklına gelmeyenlere, bir çözüm arayanlara fikir vereyim istedim. Fotoğrafını da ekliyorum. Hepinize kolay gelsin.
6 Kasım 2009 Cuma
Susam sokağı
İlk ve ilk...
Sabah sabah süper haber
3 Kasım 2009 Salı
Yeni yeni ciciler :)
Annem daha önce Bakırköy'de hiç bilmediğim bir hobi marketi olduğunu söyledi. Hemen tarifini aldım. Kızı ona bıraktım. Doğruca Bakırköy'ün yolunu tuttum. Çok da kolay buldum. Gerçekten çok güzel bir market, epey malzeme var. Çeşit çeşit boyalar, kalıplar, stenciller, takı malzemeleri, boncuklar, kumaşlar, iplikler, kurdeleler, ham ahşap ve seramik objeler... Daha neler neler... Mağaza 3 katlı, girişte bütün hobilere ilişkin malzemeler, üst katta ham ahşap ve seramik objeler, alt katta ise indirimdekiler var. Tabii ben alt katta epey bir zaman harcadım. Özellikle takı malzemesi çok fazla vardı. Neler neler... görmeniz lazım.
Ben resimde de göreceğiniz ufak poşettekileri aldım. Poşeti 2 TL. Biraz aldıklarımdan ve fiyatlardan bahsedeyim. Ben çok yer gezmediğim için fiyatları uygun mu bilemedim. Bana hem fiyat hem de marka/malzemeler hakkında fikir verirseniz memnun olurum.
İşte alışveriş torbamın genel görünüşü:
Bu minik torbadakiler şu indirimli diye bahsettiklerim, torbası 2TL. Yapacağım yaka iğneleri için iğneler, yapışkan taşlar, yaprak şeklinde cam yeşil boncuklar, kristal boncuklar ve çok sevimli Bambi ceylan şeklinde süsler aldım.
Fırçayı 2,5TL, su ile çıkan kumaş kalemini ise 2TL'ye aldım.
Aplike tutkalı, transfer tutkalı ve transfer medyumunun her biri 8TL, açık yeşil akrilik boya ise 4TL.
31 Ekim 2009 Cumartesi
Bravo bravo...
Önce biri sonra öbürü derken 2. ayakkabının da cırtı kapatılıyor ve minik kuşumdan anneye övgü :
"Byavo anne.." :)
Canım benim teşekkür ederim :)
Günlük koşuşturmaya kapılıp ev, iş,.. derken kendimizi o kadar kaptırıyoruz ki şöyle bir durup ne oluyor ne bitiyor bakamıyoruz çoğu zaman. Aslında gün içinde belki küçük belki büyük bir sürü iş yapıyoruz, sorun çözüyoruz ama kendimize 2 dakika ayırıp bir "Bravo" demiyoruz. Kızımdan böyle güzel bir övgü alınca o kadar hoşuma gitti ki. Çünkü o çorapları giyip ayakkabıları bağlamak bizim için sıradan gelirken onun için öyle büyük işler ki... Hele uykulu gözlerini ovuştura ovuştura bakarken herhalde iyice zor gelmiş olmalı ki, böyle söyledi..
Aslında en iyisi güzel geçen günlerin sonunda, şöyle evdeki en rahat koltuğa bir güzel kurulup kendimize kocaman bir Bravo demek... Çünkü çoğu zaman bir günün güzel mi kötü mü geçeceği bizim elimizde, bizim seçimlerimizde / tavırlarımızda...
Belki bir de elimize ufak bir ödül alabiliriz; mesela bir kase dondurma, taptaze bir meyve, sıcak bir kahve veya bir parça çikolata...
Planlar suya düştü..
Şimdi dört gözle Ece hanımın bir sonraki geliş tarihini ve dün yapılanların resimlerini koymasını bekliyorum.
Bu arada annem şimdilik daha iyi, umarım daha büyük bir sorun çıkmayacak. Sonuç haftaya belli olacak. Kurs gitti diye üzülüyorum ama aklım aslında annemde. Bir sonraki kursa rahat bir kafa ile katılmak istiyorum. Bakalım kısmet...
28 Ekim 2009 Çarşamba
2 gün mola..
Cuma günü de bir aksilik olmazsa Ece hanımla, geçen günkü yazımda paylaştığım kursumda olacağım. Yazmaya vaktim olmayabilir ama gelince güzel resimlerle döneceğim umarım :)
Görüşmek üzere...
Herkes yarım, biz tam...
Neyse işte böyle boş bir iş gününde saçmala durumundayım... :)
Can sıkıntısı da diyebiliriz ama iç sıkıntısı değil sadece can sıkıntısı yapacak bir şey bulamamaktan ya da bulduklarıma bir türlü elim gitmemesinden :)
Bu arada dün kü sorunumu hallettim, bir çok siteyi yeniden açtım hatta izleyicilerin arasına karıştım :)
27 Ekim 2009 Salı
Offf offf... ben bu explorerı ne yapsam bilmiyorum ki...
Şimdi nasıl bulucam yeniden offf offf...
26 Ekim 2009 Pazartesi
Geliyorlar..
O kadar sevindim ki..
Hemen iş yerinde izin işini hallettim. Annemi aradım kıza o gün bakmasını rica ettim. Aslında her gün o bakıyor ama benim izin günlerimde o da izin yapıyor :) Bu sefer benim kurs işi ona fazla mesai olacak ama o da anne işte dayanamadı bana :) Kendisi de enstitüden resim bölümü mezunudur ve bizim ailenin diğer fertleri gibi çok yaratıcıdır. Ben hep bir şey yapacağım zaman ondan fikir alır, ona onaylatırım. Canım iyi ki var, ben onsuz ne yaparım bilmiyorum.
Uzun lafın kısası hemen Ece hanımı aradım, yer var değil mi bitmedi değil mi diye heyecanla sordum :) Kendisi son derece içten ve samimi bir ses tonuyla karşıladı beni hemen ismimi not etti. "Eğer katılım çok olursa ayakta kalabilirsiniz diye belirtmek istedim yer sıkıntısını" dedi, ama hiç önemli değil ister ayakta ister oturarak, olmadı yere otururum ne önemi var, önemli olan kendime bir gün kaçamak imkanı sağlayıp, bu imkanı da böyle güzellikleri, bildiklerini bizimle paylaşmak isteyenlerle geçirmek. Kısacası cumayı iple çekiyorum, bir an evvel gelsin de bakalım kimler gelecek, takip ettiğim kimlerle tanışacağım, asıl önemlisi neler öğrenip neler yapacağım diye...
Bebekler geliyooor...
E buraya şu meşhur fotoğrafı da eklemek şart oldu :)
Tahmin edeceğiniz gibi ben de şimdi 40 tilki misafir, her birinin kuyruğu kısa, hani karışmasın diye :) bebeğe bir hoşgeldin partisi, doğum odası, bebek şekerleri, hatıra defteri, bez pastası, lohusa tacı, lohusa şerbeti, diş buğdayı (tamam biliyorum bunun için daha erken ama ne bileyim işte akıl bu durmuyor ki üretiyor ha bire), yani aklınıza ne gelirse.. Bir de bebeğe hazırlayacağım duvar süsü var ki adı yazılacak üstüne, şimdiden tasarladım kafamda, şu cinsiyetler bir belli olsun hele... :)
21 Ekim 2009 Çarşamba
Hep mide hep mide..
Eveeet günün konusu şu anda kahvemin yanında bana eşlik eden, son günlerde sık sık reklamlarını gördüğünüz, hiç bir bayanın hayır diyemeyeceği, müthiş lezzet...
Evet aynen söylediğim gibi şu anda özenle tanelerine ayrılmış bir halde kahveme eşlik ediyor kendisi ve şirkette aktif tanıtıcısı rolünü üstlenmiş bir kişi olarak her masamın yanına gelene veriyorum :) hatta şimdi bir arkadaşım( kendisi erkek üstelik) "çok güzelmiş yaaa, ben de alayım bundan" dedi, siz düşünün artık. Kızlar süper süper vakit harcamayın alın tadın...
Tühh yazıyı bitirene kadar çikolatam da bitti :( ....
Alışveriş saati, hem de en avantajlısından :)
Markaların belli ürünlerini belli bir süre için ve sınırlı stok adedi için çok iyi indirimlerle satışa sunuyorlar. Sitelerin o kadar sadık takipçileri var ki ben saat 9-10 gibi açıyorum genelde, bazı modeller tükenmiş bile olabiliyor. Napıyorlar anlamıyorum ki :) Ben de bu indirimleri rakamları görünce tabii dayanamıyorum sanıyorum indirime zaafım var :)
Neyse ben de son olarak limangodaki Avent 'in kampanyasından kızım ve yolunu dört gözle beklediğim yeğenim için bir şeyler sipariş ettim. Kargomu dört gözle bekliyorum şimdi :) Alınca bakmak öyle keyifli oluyor ki anlatamam.
17 Ekim 2009 Cumartesi
Yeniden çilek zamanı
13 Ekim 2009 Salı
Badem gözler...
8 Ekim 2009 Perşembe
Bloglar, bloglar...
3 Ekim 2009 Cumartesi
Mırın ile Kırın - Koşarca ile Koklarca
Adından da anlaşılacağı gibi çok eğlenceli bir kitap, kahramanlarımız 2 insancık ve 2 farecik, böyle cıklı-cikli diyorum çünkü hepsi beraber bir labirentte yaşıyor kahramanlarımız.. Neyse ben çok anlatmayayım. Kitap yarım saatte bitti :) Ama gerçekten çok hoşuma gitti. Hani piyasada bir sürü olan o sıkıcı gelişim kitaplarından değil, gerçekten çok eğlenceli ve akılda kalıcı. Şiddetle öneririm. Ama ardından içinizde bitmek tükenmek bilmeyen, giderek coşan bir değişim yapmalıyım "çan"ları çalmaya başlarsa ben sorumlu değilim bilesiniz :)...